OyunHamamı...
Resmen bir oyun denizi..

Crysis Serisi

               Crysis Warhead

Far Cry'ın ardından Ubisoft ile aralarında bazı anlaşmazlıklar beliren Crytek, bu kez EA ile yola çıkmış, "Maximum oyun" parolasıyla Crysis'i lanse etmişti. Geçtiğimiz yıl uzun bir bekleyişin ardından oyun severlerle buluşan Crysis, kaliteli grafiklerinin yanı sıra, sistemlere getirdiği ağır yükle de çok konuşulmuştu. Oyunun sadece PC'ye özel olarak hazırlanması ve istediği yüksek sistem gereksinimleri sonucunda "Acaba Crysis konsollara çıkar mı?” Benzeri sorular oldukça fazla soruldu ve bu yönde bir hayli fazla haber yapılsa da Crytek, konsollara yönelik bir adım atmadı. 

Henüz Crysis'in misyonunun tamamlanmadığına karar veren Crytek, Warhead isimli yeni oyununu duyurmuş ve yeni stüdyoları Crytek Budapeşte tarafından hazırlanacağını bildirmişti. Bir genişleme olarak düşünülse de (ilk başta) Warhead, tamamen baştan hazırlanmış bir oyun olarak bu kez "ilk yapımdan daha az sistem gereksinimi" parolasıyla hazırlanacaktı. Öyle ki EA ve Crytek, Crysis: Warhead'ın stabil çalışabilmesi için 600 dolarlık PC'leri örnek gösteriyor. Bakalım dedikleri kadar var mı?

Öteki yüz

Güney Çin denizindeki olağan üstü gelişmelere duyarsız kalmak istemeyen ABD ordusuna mensup özel güçler, bu bölgede neler olup bittiğini öğrenmek istediklerinde aslında Korelilerin de boş durmadıklarını görmüşlerdi. Nomad isimli askeri yönettiğimiz Crysis’te düşman ülke güçleri haricinde, uzaylı yaratıklara karşı mücadeleler vermek zorunda kalmıştık. Macera boyunca ekibimiz bir arada kalamamış, etrafa dağılanlar ve ölenler olmuştu. İlk oyunda umursamaz ve mizahi tavrıyla dikkat çeken Psycho’yu yeni oyunda yönetme şansına erişiyoruz. Warhead, Crysis’teki geniş çaplı operasyonda adanın diğer tarafında yer alan Psycho’nun başından geçen olayları konu alıyor. 

Oyunun ilerleyiş tarzı, ilk yapımla benzerlikler taşıyor. Neredeyse tüm görevleri rahatlıkla yerine getirebiliyoruz. Bilgisayarlardaki bilgileri ele geçirmek, zırhlı araçları yok etmek, etraf temizliği yaparak sonuca gitmek gibi bilindik işlevler içerisinde yer alıyoruz. Warhead ile gelen ilk yenilik, “Vuruş hissi”. Crysis’te şarjör boşaltmamıza neden olan bu durum, yeni oyunda giderilmiş. Yeni silahlar olarak, bomba atar ve aynı anda 2 adet kullanabileceğimiz otomatik tüfekler eklenmiş. Ayrıca mermi stoklamak için sürekli olarak yerden silahlar topluyorduk. Bu da çatışma anında bizi zor durumda bırakabiliyor, bir nevi devamlılığı baltalıyordu. Yapımda bunun da üstesinden gelinmiş ve artık silahın üzerinden geçmek yeterli oluyor. Araç kullanmak ve araçlı görevler de yine Warhead’de olmazsa olmazlardan. Yapıma, zırhlı keşif aracı ve Hovercraft gibi yeni araçlar da dahil edilmiş. 

Üzerimizdeki Suit’in etkisi yine oldukça önemli. Nano Suit’in diğer askeri güçlere geçmemesi gerektiğini ilk oyunda Nomad söylemişti. Oyun boyunca defalarca karşılaşacağımız özel bir düşmanımız var artık. Üstelik giysimizi de beğenmişe benziyor. Crytek, özellikle bu karşılaşma anlarında sinematik sahneler kullanmış. Düşman güçler haricinde tabii ki en ciddi tehlikeyi yaratıklar oluşturuyor. Gönderdikleri dondurucu ışınlara karşın saklan ve ateş et taktiği oldukça işe yarıyor. Bu süre zarfında giysinizin özelliğini de maksimum zırh olarak ayarlamışsanız fazla zorlanmıyorsunuz. 

Geniş topraklar

İlk oyundaki meşhur mağara görevini bilmeyen ve muhtemelen geçmek için uğraşmayan yoktur. Bu bölümde, kullandığımız radar tamamen devre dışı kalıyor ve belirtilen hiçbir yön bilgisi bulunmuyordu. Aynı tarzda yeni bir bölüm, yeni oyunda da yer alıyor. Fakat bu kez yeraltında gerçekleşen bir görev ve oldukça eğlenceli. “Deniz-Kum-Güneş” üçlüsünden sıkılanlar için tamamen buzla kaplı haritalar ve rüzgar ile yağmur eşliğindeki operasyonlar, göze daha hoş görünecektir.

Gelelim haritalardaki yönümüzü şekillendirecek düşmanlarımıza, yine ilk oyunda olduğu gibi sürekli hareket halindeler. Yeri geliyor saklanıyorlar, yeri geliyor bizi saklandığımız yerden çıkarmak için el bombaları yolluyorlar. Sürekli iletişim halinde oldukları zaten net. Bazen ise, dibine kadar gittiğiniz halde sizi görmüyor olmaları da yapay zekanın kusurlarından. Onlara karşı belirleyeceğimiz saldırı türleri, oyunu hem görsellik hem de heyecan olarak daha üst seviyelere taşıyabiliyor. Düşman askerleri bir barakaya girdi diyelim. Kapıdan içeriye bir el bombası attığınız taktirde kaçabilenler kaçıyor, ama içerde kalanlar paramparça olan baraka ile birlikte yok oluyor, kimi zaman patlamanın etkisiyle pencereden dışarı fırlayabiliyorlar. Bir cipin, bir ev ve birkaç ağacın arasında durduğunu farz edelim. Cipe açtığımız ateş sonrası cipin patlamasıyla beraber yakınındaki ev ve ağaçlar da büyük hasar görüyor. Fizik motoru konusunda Warhead, gerçekten başarılı. Çok kaliteli parçalanma ve patlama efektlerine sahip bir yapım. Tamamen deforme olabilir bir dünyadayız. 

Ağır grafikler

Oyunla ilgili belki de en çok merak edilen konu, CryEngine 2’nin nasıl bir performans vereceğiydi. Q6600 - HD4870 – 2GB RAM’den oluşan sistemde Crysis: Warhead’ın AA kapalı düşük ve orta ayarlarda iyi bir performans verdiğini gördüm. Tabii ki bizim beklediğimiz oranlar kesinlikle bunlar değildi. AA açık, 1440 x 900 çözünürlük ve yüksek ayarlarda oyuna girdiğimde akıcı bir oynanışla karşılaştım. Çok yoğun çatışma ortamlarında FPS değerinin 23-24 seviyelerinde olduğunu söyleyebilirim. 1024 X 768 çözünürlük ve AA kapalı olarak zaman zaman 50 FPS’yi aşan Warhead, bazen 20-25 Fps civarlarına kadar düştü. Son seçenek en yüksel grafik kalitesi seçeneği, Crysis’in aksine Warhead’da kullanılabiliyor. AA açık, 1440 x 900 çözünürlükte yine yoğun çatışma ortamlarında FPS oranı 18 civarındaydı. Tabii ki oyun, dış mekanlara nazaran iç mekanlarda daha yüksek performans gösteriyor. 

Havanın soğuduğu bölümlerde silahların yüzeylerinin ve dürbünlerinin buzlanması, yağmurlu havada ağaç yapraklarının ve bitkilerin ıslak görünüşü, ışık ve gölge efektleri, hele ki girdiğiniz aksiyonlarda bastığınız zeminin bile kurşunlar karşısında paramparça olması görsel bir şölen. Genellikle çoğu haritaları çevreleyen yüksek dağların özensiz tasarımlarını da bu bölüme eksi olarak düşebiliriz. Genel olarak oyunun sunduğu görsel kalite çok iyi, ama maalesef yüksek sistem ihtiyacı yine de bu yapım için şart. 

Müzikler yönünden zengin bir içeriği bulunmasa da, içerisinde yer aldığımız vahşi orman hissini yansıtır tarzda melodiler hazırlanmış. İlk oyunda da olduğu gibi Türkçe olarak seslendirilen Warhead, bu yönüyle de artı puanı hak ediyor. Yapımla birlikte gelen “Crysis Wars” isimli oyunun multiplayer kısmında, 32 kişiye kadar destek veren, 7’si yeni olmak üzere 21 harita yer alıyor. Aslında Crysis ile birlikte sunulması düşünülen, ama daha fazla geliştirilmesi gerektiği için Warhead ile gelen Team Instant Action modu, Power Struggle ve Instant Action olmak üzere 3 farklı oyun modu yer alıyor. Geniş haritalarda araçlardan yararlanabiliyor, Nano giysimizin tüm özelliklerini kullanabiliyoruz.

Bitti!

Warhead’ın kısa bir oynanış süresi bulunuyor. Ortalama 6 saatte rahatlıkla bitirilebilir bir yapım. Crytek, Far Cry’dan sonra Crysis ile son kez PC’ye özel bir yapıma imza attı. Warhead’ın elde edeceği başarıya göre Crysis 2’nin hazırlanması da muhtemel bir ihtimal. CryEngine 2 ile sistemleri zorlayan firma, CryEngine 3 ile neler yapacak bu da merak konusu doğrusu. Uygun fiyatı ve Türkçe seslendirme desteğiyle Warhead, oldukça makul bir yapım. Sisteminiz yeterliyse mutlaka denemenizde yarar var. Eğer aklınızda farklı bir düşünce varsa, o zaman 24 Ekim’de çıkacak Far Cry 2’yi de bekleyebilirsiniz. Bana kalırsa Crytek imzası taşıyan en iyi yapım halen daha Far Cry.

                                         Crysis 2

Yıl 2009. Yerli kardeşler iş başında. İlk oyunları FarCry’dan sonra Ubisoft ile yollarını ayıran Cevat Yerli, Electronic Arts ile anlaşarak Crysis’i piyasaya sürdü. Crysis beraberinde birçok ilkleri de yanında getirdi. O güne kadar çıkan en iyi grafikli oyun olmasının yanı sıra özellikle şirketin başında bulunan Yerli kardeşlerin katkılarıyla biz Türk oyuncuları AAA kalitesinde bir oyunu tamamen Türkçe oynama imkanına kavuşmuştuk. 

Ve şimdi yıl 2011. Crytek yeniden sahnede. Crysis 2 ile bakalım oyunculara ne gibi deneyimler yaşatacaklar?

Ormandan indim New York’a

“Bilgisayar oyunlarına konu olan en popüler şehirler hangileridir?” diye bir araştırma yapsak herhalde New York bu listede üst sıralarda kendine yer bulurdu. New York’u oyun yapımcıları oldukça seviyor. Max Payne, Grand Theft Auto 4 derken şimdi de Crysis 2...

Max Payne ve özellikle GTA 4’ü oynayanlar gerçek hayatta New York’a gitseler fazla yabancılık çekmeyecek. Çünkü yapımcılar şehri olabildiğince gerçekçi bir şekilde oyunlara aktarıyor. Crysis 2 ise New York’u belki de en gerçekçi şekilde görebileceğimiz oyun. Gerçekten New York’un sokakları, dükkanları, metroları, parkları, caddeleri, gökdelenleri kısaca New York’ta ne varsa Crysis 2’de var.

Crysis’in eleştiri aldığı konulardan biri hikayenin sürükleyicilikten biraz uzak olmasıydı. Özellikle Modern Warfare serisinde olan çatışma atmosferi Crysis’in eksik yanlarındandı. Sizlere Crysis 2’nin hikayesiyle ilgili fazla bilgi vermemeye çalışacağım. Çünkü ilk oyun zeten Türkçe’ydi. Oyuncular ilk Crysis’in hikayesini ezbere biliyorlar. Crysis 2 de Türkçe olduğu için bu yazıda oyunu aldığınızda heyecanla oynamanız için senaryo ile ilgili fazla açıklama yapmamaya çalışacağım.
 


Hikayeden ne haber?

Hikaye anlatımı ile sizlere iyi haberlerim var. Crytek, hikaye anlatımı bakımından dersini oldukça iyi çalışmış. İlk Crysis’e göre çok daha iyi bir atmosfer ve daha kaliteli bir senaryo sizleri bekliyor. Ayrıca hikaye beklediğinizden biraz daha farklı. Oyunu oynarken birçok yerde oldukça şaşıracaksınız. 

İlk Crysis’de ormanda daha özgür oynayabiliyorduk. Bir görev yerine ormanda istediğimiz yolu kullanıp gidebiliyorduk. Ya da yan görevlerle eğlenceli dakikalar geçiriyorduk. Crysis 2’de hikaye sunumu değiştiği için oynanış, Modern Warfare 2 gibi biraz daha çizgisel olmuş. Artık gideceğimiz yol belli. Bunu kendi kararlarımızla değiştiremiyoruz. Sadece bazı noktalarda küçük kısa yollar var. Oralar da genelde New York'un kanalizasyonları. İlk Crysis’deki açık dünya benzeri oynayış Crysis 2’de bulunmuyor. Ama bu olumsuz bir durum değil. Çünkü senaryonun sunumu daha kaliteli ve heyecanlı bir hal almış.Crysis 2 senaryo bakımından oldukça yol almış. Hatırlarsanız ilk Crysis’de oyunun ortalarında orman değişime uğruyor ve hem senaryo hem de grafikler değişiyordu. Crysis 2’de de buna benzer bir sürprize hazır olun.


Crysis denince akla gelen ilk şey, grafik!

Peki ya grafikler nasıl? Oyuncuların bu soruyu sormasının birçok haklı yanı var. Kaliteli bir oyun çıktığında çıkan oyunun bazı yönleri oyuncuların hafızasına kazınır. Bu nedenle her oyunun öne çıkan özellikleri farklılık gösterir. Crysis çıktığı zaman sunduğu harika grafiklerle herkesi büyülemişti. Hatta Crysis’i en yüksek ayarlarda oynamayı herkes başaramamıştı. Yıllar boyu çıkan ekran kartları için en önemli ölçüm aracı Crysis’de verdiği FPS değerleriydi.

Yerli ve ekibinin aldığı en önemli eleştiri, Crysis’in aşırı yüksek sistem istemesiydi. Crytek, önemli bir karar vererek Crysis 2’yi hem PC hem de konsollara çıkardı. Bu arada da CryEngine 2 motorunu hem güncelleştirip hem de konsol işlemci mimarilerine uygun hale getirmek için CryEngine 3 oyun motorunu programladı. Böylece Crysis 2, konsolların da etkisiyle hem daha fazla satacak, hem de gelecekte CryEngine 3 motoruyla yapılan farklı oyunlara da kapı açacak.
 


Crysis 2’yi açıp grafik ayarları menüsüne girdiğinizde PC oyuncularını küçük bir hayal kırıklığı bekliyor. Çünkü yapabileceğimiz grafik ayarları inanılmaz bir şekilde sınırlandırılmış. Ekran görüntülerinden de görebileceğiniz gibi ne yazık ki sadece “düşük, orta, yüksek ve en yüksek”  gibi ayarlar başlığı var. Bunun haricinde çözünürlük ve Vsync ayarı da aktif. Hepsi bu kadar. Yani AA (Anti-Aliasing), doku kalitesi, su kalitesi, AF (Anisotropic Filtering) hatta DirectX ayarı bile yapamıyoruz. Crysis 2’nin hangi DirectX moduna çalıştığını göremiyoruz. Çünkü DirectX seçme ayarı bile bulunmuyor. Crysis 2’nin DirectX 11 destekleyip desteklemediği oyun içinden anlaşılamıyor. Bu grafik ekranı bana konsoldan birebir port edilen oyunları hatırlattı. O tip oyunlarda bildiğimiz gibi ayarlar sınırlı oluyor hatta Xbox 360’daki kontrolcü işaretleri bile aynı kalırdı (klavye ile oynadığımız halde).

Extreme ama ne kadar extereme?

Oyunu oynarken en yüksek ayarı (extreme) seçtim. AA özelliğini ise Nvidia kontrol panelden açarak aktif ettim. Oyun içinde sonuç gayet harikaydı. Şunu belirtmek isterim ki yazıda göreceğiniz ekran görüntüleri inceleme için alınmış PC oyun içi görüntüleridir. Grafikler hem muhteşem gözüküyor hem de çok akıcı bir şekilde oynanamamıza imkan tanıyor. Crytek’i bu konuda kutlamak lazım. Zira Crysis 2’nin optimizasyonu mükemmel olmuş. New York sokakları, gökdelenleri harika çizilmiş. Su, yansıma ve ışık efektleri gerçekten görülmeye değer.Peki grafiklerin hiç mi eleştirilecek bir noktası yok? Bu sorunun cevabına evet demek isterdim ama öyle değil. Zira Modern Warfare 2’de oyunun bazı yerlerinde karşılaştığımız low texture (düşük kaliteli kaplama) Crysis 2’de de var. İncelemeye ait çekilen düşük  kalite ekran görüntülerine baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bir oyunda elbetteki düşük kaliteli dokular kullanılır. Çünkü bu tip kalitesiz kaplamalar oyunların düşük veya orta seviye grafik ayarları içindir. Benim hayal kırıklığına uğradığım nokta; bu kaplamaları en yüksek ayarlarda dahi görmek. Şunu da belirtmekte fayda var; bu kalitesiz dokulara oyunun her yerinde rastlamıyorsunuz. Oyunu oynadığınızda fark edeceksiniz ki Crysis 2’nin grafikleri çok çok iyi.


Nanosuit 2.0

Crysis oyunlarının vazgeçilmezi teknolojik nano giysimiz oyunun ismi gibi ikinci sürüme güncellenmiş. Peki yeni giysimizle neler yapabileceğiz?

Nanosuit 2.0 önceki ilk giysinin bazı temel özelliklerini aynen taşıyor. Görünmezlik modu ile görünmez olup düşmanlarımızı yakından sessizce öldürebiliyoruz. Sessiz ölürmek oldukça fadydalı. Çünkü oyunda bazı görevlerde karşı taraf bizi görürse bazen işaret fişeği fırlatıp ek destek çağırabiliyor. Bu durumda daha fazla düşmanla savaşmak zorunda kalabiliyoruz. 

Maximum Armor ile eskiye oranla daha kurşunlara daha dayanıklı hale geliyoruz. Eski nanosuit daha çok kurşun geçiriyordu desek yeridir. 
 


Maxiumum hız modu yerine yakın görüş modu eklenmiş. Oyunda koşmak için ayrıca bir moda girmiyoruz. Standart FPS oyunlarındaki gibi koşma tuşu ile koşuyoruz. Ancak koşmak nano enerjimizi götürmeye devam ediyor. Yakın görüş moduyla ise yakınımızda olan biten olaylardan daha rahat haberdar oluyoruz. Örneğin düşmanlarımızın arasında geçen konuşmaları ve izleyecekleri taktikleri öğrenebiliyoruz. Bununla birlikte çevremizde bulunan cephane yenileyeceğimiz kutuları, kullanabileceğimiz araçları vb. görebiliyoruz.

Silahlarımıza çeşitli parçalar takarak daha kullanışlı hale getirmek Crysis 2’de de aynen bulunuyor. Herhangi bir tüfekde ikincil olarak bomba kullanmak, laserli görüş dürbünü taklmak, susturucu kullanmak gibi standart geliştirmeleri yapabiliyoruz.

Klavyemizde basacağımız ‘N’ tuşu ile nanogözü aktif hale geliyor. Bu özellik, karanlık ve sisli ortamlardaki canlıları görmemize yarıyor. Gece görüşüne benzeyen sistemde tüm ekran beyaz oluyor, hareket halindeki canlılar ise kırmızı oluyor. Benzerlerini değişik oyunlarda görmüştük. Crysis 2’de olması güzel olmuş.

Nano puan var dediler, geldik...

Nanosuit 2.0’daki en önemli yenilik nano catalyst puanları. Oyun içinde öldürdüğümüz uzaylı dostlarımızın cesetlerinden topladığımız puanları biriktirip nano giysimizde kullandığımız modları güçlendirip ayrıca teknolojik aygıtlar ekleyebiliyoruz. Örneğin çevremizde herhangi bir düşman olup olmadığını haber veren bir aygıt bunlardan biri. Ya da daha yüksek bir nano puana nanosuit zırhımızın dayanıklıklığını veya şarj süresini geliştirebiliyoruz. Nano puanların değerleri aynı değil. Eğer standart bir yaratık öldürürsek 100 puan alırken, daha iri ve güçlü bir yaratık öldürürsek 500 nanopuan alabiliyoruz.

Yapımcılar Crysis 2 için sürpriz yumurtalar koymayı unutmamış. New York sokaklarının boş bir köşesinde, bir apartmanın bodrum katında ya da çevrede duran bir cesetten New York şehrini hatırlatan küçük materyalleri toplayabiliyoruz. Örneğin New York’un ünlü sarı taksilerinden birininin anahtarı bunlardan biri.

Crysis 2 sesleriyle oyuncuyu gerçekten oyunun havasına sokmayı başarıyor. Silah ve bomba sesleri, konuşmalar, çevresel faktörler gerçekten başarılı. Şimdiye kadar Medal of Honor ve Battlefield: Bad Company 2’nin seslerinden etkilenmiştim. Bu halkaya artık Crysis 2 de katıldı. Eğer iyi bir ses kartı ve ses sisteminiz varsa oyundan alacağınız zevk çok daha fazla olacak.
 


Crysis 2 bekleneni veriyor mu?

Crysis 2 hem grafik olarak hem de ses olarak çok üst düzey bir oyun. Ayrıca oyunun senaryo modu beklediğimden çok daha tempolu ve şaşırtıcı çıktı. Oyun ve motor üzerinde büyük emekler sarf edildiği belli oluyor. CryEngine 3 aslında CryEngine 2’nin biraz daha güncellenmiş, optimize edilmiş hali. Grafiksel olarak eğer biraz daha oyunculara ayar yapma fırsatı verseler daha iyi olacaktır. Umarım bu konu ile ilgili bir yama çıkartırlar. Birçok oyuncu oyunu yüksek ayarlarda oynayıp AA seçeneğini kapayabiliyor. Böylelikle orta seviye PC’lerde yüksek ayarlarda yüksek FPS değerlerine ulaşılabilir. Çünkü CryEngine 3 çok iyi optimize edilmiş.

Crysis 2 bu yılın en iyi FPS oyunlarından biri. Böyle kaliteli bir yapımı Türkçe oynayabilmek ayrıca çok sevindirici bir durum. Bu konuda başta Cevat Yerli olmak üzere diğer Yerli kardeşlere teşekkür ediyoruz.

                             Crysis 3

Crytek uzun zamandır beklenen bombayı patlattı ve Crysis serisinin yeni bölümünü görücüye çıkardı. NanoSuit’lerimizi dolaptan çıkarıp kuşanan bizlere de oynaması kaldı. Gelin hep beraber Prophet’in macerasındaki yeni perdeye yakından bakalım.

Oyunla ilgili ilk izlenim tabii ki muhteşem grafikler, her şeyden önce bu noktaya dikkat çekmek gerek.Crytek “yüksek çözünürlüklü grafik” olayını aşmış artık, neredeyse her şey monitörden fırlayacak. Eğer iyi bir bilgisayarınız varsa, öncelikle görsel olarak epey hoşnut kalacağınız garanti.

Grafiklerle başlamak gibi bir acaiplik yaptıktan sonra, oyunun öykü kısmıyla devam edelim. Oyunda, Crysis 2′de tanıştığımız CELL’e karşı mücadelemiz sürüyor. Bu sefer Prophet ile Psycho arasındaki ilişkiye de odaklanılmış. Tabii Ceph adlı uzaydan gelen düşmanlarımızın peşinden gitmeye devam ettiğimizi de belirtelim. Crytek bu sefer öykü kısmına bayağı abanmış diyebiliriz.

Crytek hikayeye odaklanırken, alışılageldik Crysis dinamiklerini de hiç bozmamış, hatta ilerletmiş. Yine taktik geliştirmekte serbestsiniz, yine NanoSuit’ten istediğiniz gibi faydalanabiliyorsunuz. Ayrıca bu sefer “Quick Time Event” denen, doğru tuşa zamanında basmaya odaklı bir ‘Hacking’ sistemi de gelmiş. Kısacası eğlence alanı genişlemiş.

Crysis 3 inceleme leadergamer 1 Crysis 3 İnceleme

NanoSuit’in üzerinde geliştirmeler uygulayabildiğiniz gibi; artık silahlarınızı da daha hızlı değişikliğe uğratabiliyorsunuz. Aksesuarları vs. artık aksiyona fazla ara vermeden takıp çıkarabiliyorsunuz. Ayrıca Predator Bow denen, pelerin devredeyken bile enerjiden kısmadan kullanılabilen silahınız da gayet ölümcül. Her ne kadar cephanesi kısıtlı olsa da düşmanları tek atışta ortadan sessizce kaldırabiliyorsunuz. Ayrıca ilerleyen safhalarda, kullanabileceğiniz oklar da çeşitleniyor.

Atmosfer bakımından oyun gayet sağlam, grafiklerden zaten bahsetmiştik; ama açıkçası fikirler de gayet yenilikçi. Ormana dönmüş bir New York’ta oradan oraya koşturmak, çeşitli bina, müze vs.’nin harabeleri arasında sanki eski medeniyetlere dönmüş gibi olmak hakikaten senaryoya katkıda bulunuyor.

Sesler zaten kaliteli, Crytek yine iyi seslendirme ekipleriyle çalışmış. Karakterlerle özdeşleşmek eskisi kadar kolay. Silah sesleri vesaire de gayet kaliteli. Çatıştığınızı, düşmanın yakınında olduğunuzu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Biraz gerilim yaşıyor, biraz da aksiyonun heyecanına kapılıyorsunuz. Her zamanki gibi Crysis 3′ün de Türkçe olduğunu hatırlatalım.

Crysis 3 inceleme leadergamer 2 Crysis 3 İnceleme

Crytek’in nasıl becerdiğini anlamadığım bir konuya değinmek istiyorum şimdi. Sesler, grafikler bu kadar kaliteli; ama arkadaş PS3 ve Xbox 360 gibi yaşını başını almış sistemlerde bile su gibi akıyor desek yalan olmaz. Sisteminiz çok çok yaşlı değilse, PC’de de kısık ayarlarda filan rahat rahat oynanıyor. Bu optimizasyon işini alkışlamak gerek.

Multiplayer kısmında da beta incelememizin üzerine ekleyebileceğimiz, fazladan haritalar ve haliyle genişleyen seviye sınırı olabilir. Onun dışında eğlenceli, ama muadillerinin sürekli oyuncusuysanız Crysis 3 sizi onlardan koparacak kadar iyi değil. Yine de hakkını teslim etmek gerek, güzel bir sistem oturtmuşlar.

Beta incelememizi okumayanlar için burayı bir özetleyelim, Call of Duty benzeri bir sistem var, silahlarımızı tecrübe kazandıkça açıyoruz; onların eklentileri de o silahlarla aldığımız skorlara paralel açılıyor. Perk sistemi yine mevcut; ama bu sefer NanoSuit eklentisi olarak geçiyor. Daha hızlı şarjör değiştirme, daha sessiz yürüme gibi pek çok seçenek var. Tabii bunlar da seviye atlıyor.

Crysis 3 inceleme leadergamer 3 Crysis 3 İnceleme

Öte yandan iki seçenek var; bir tanesinde Call of Duty’deki Headquarters gibi, düşen Ceph cisminin etrafındaki alanı tutarak puan topluyorsunuz. Bir süre sonra, düşman yok etmezse kendi yok oluyor. Diğer seçenekte de bir taraf CELL askerlerini, bir taraf da NanoSuit ve Predator Bow kuşanmış Hunter ekibini yönetiyor. CELL için amaç 2 dakika boyunca sağ kalmak, Hunter ekibi için amaç buna izin vermeden tüm düşmanları yok etmek. Ayrıca CELL tarafından düşen herkes Hunter tarafına geçiyor. Toparlamak gerekirse, bu modlar oldukça eğlenceli; ama yukarıda bahsettiğim gibi; ‘müthiş’ değil.

Gelelim oyunun eksilerine… Mesela bu akıcı kontrol sistemi, araçlara pek yansımamış. Oyunu yayayken oynamak bu kadar iyi olduğu zaman, insan araçlarda da aynı şeyi bekliyor. Fakat nasıl olmuşsa olmuş, araca binince oyun hantallaşıyor. Oyun Checkpoint bakımından cömert; ama bazen görev işaretlerini anlamayabiliyor, avare avare gezebiliyorsunuz. Yani öldüğünüzde klavye kırmayacaksınız; ama bunu boş boş dolanmaktan sıkılıp yapabilirsiniz.

Nihayetinde, Crysis 3 sizi hayal kırıklığına uğratacak bir yapım olmamış, hem hikayeye yeni bir bakış açısı getiriyor hem de sizi değişik bir atmosfere sokuyor. NanoSuit günlerinizi özlediyseniz içiniz rahat olsun.

LG site puan Crysis 3 Crysis 3 İnceleme


 Linkler

 Crysis 1: http://kat.ph/crysis-multiplayer-singleplayer-full-game-1-2-1-nosteam-t6844916.html
Crysis 2: http://kat.ph/crysis-2-flt-t5315773.html
Crysis 3 : http://kat.ph/crysis-3-internal-reloaded-t7120625.html
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol